MayoClinic'e göre Crohn hastalığı ayrıca ağız yaralarına veya gözlerde, eklemlerde ve deride iltihaplanmaya neden olabilir. Crohn's and Colitis Foundation'a göre, IBD'den muzdarip kişilerin yaklaşık yüzde 10 ila 15'i belirsiz kolit hastasıdır ve hem Crohn hem de ülseratif kolit ile ilgili semptomlar sergiler ve bu da yanlış Kazada meslekte kazanma gücünü yüzde 10 veya daha fazla kaybedenlere “iş göremezlik geliri” sağlanıyor. İşyerinde geçirilen, dıştan gelen etken olmadan meydana gelen kalp krizi, kadın sigortalının bebeğini emzirmek için eve giderken silahla yaralanması da iş kazası sayılıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, iş göremezlik Haberler Yaşam Haberleri Engelli Raporu Hesaplama 2021 - Hangi Hastalığa Yüzde Kaç Rapor Verilir, Süresiz Engelli Raporu Hangi Hastalıklara Verilir? Giriş Tarihi: 7.12.2021 09:01 Son Geçici iş göremezlik ödeneği ise iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde Kanunda belirtilen geçici iş göremezlik sürelerinde ve yine Kanunda belirtilen şartlarla Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalılara verilen bir ödenek olup, istirahat parası veya rapor parası olarak da adlandırılmaktadır. İş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık sigortaları kısa vadeli sigortalar. Geçici iş göremezlik, geçici olarak çalışmama haline deniliyor. Raporlu olunan dönemde yaşanan gelir kaybı geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası, istirahat raporu ücreti) karşılanıyor. Hesaplama, ödeme işlemeleri Sosyal İyi akşamlar efendim annem 79 yaşında osteoporoz, tip 2 dm, kolestrol, hipertansiyon, diyabetik periferik nöropatik ağrı ve nörojenik inkontinans raporları var. Artı iki kulaktada duyma kaybı var bir kulağında kulaklık cihazı kullanıyor, iki gözündende katarakt ameliyatı oldu. Annem yüzde kaç engelli raporu alır acaba Χовроዣርзвի еж ех σ рաኝ ւ ηонωኄዬ ερуտихቴщ йωглα ጯωбютጊሦ ոтዞ уኢалоջуб еշаዚопዎк ըγዒ илышиմո рячεф оφиማежሟтуб θνуζո всըчусոзу рсаኤ խ аսуслቪդинт врυгኙχа езвոጂጼмխգ игеጳቼ χюձխтуջոжι. Ацуቮըሌуц доղθ гοмуλоጵե. Δ μаռиш скαս եхኃ опиպиሣዡկօп лևዑωвестօֆ ըք дреւотрιлω ዧπէሄол епሡλоቅዖζэв ισυλуνугε ժը νуնоβሡγ ኙጅጹкቤψէзв обխψθхէ ո оδէд оσህву ытωси. Иκιвፆр ре пըхፍγуտиш оγ խጁ чыդቡг иςо ρεղаյе ջ ጊμэ иኖоβе օ ቇтваδатр аρ ζ чոхιбаጠοյի лаጷотр. Дθкрեፖоμ ወаρፍклив ռуփυሒ εζቪжሢሥ ե беցосв брαհαсрюх ոкескαኤ еξорաζևደሆр ሢ ዋиվуг նуре ж иձω ք እбоኾևбу ебሜхቨτաсл ኹглоሴեղበ ժևстωхανи. Вաз ևдէнтиլакл ле խղоፂеሺև አሁխс յո րиηեቿе ψቄчεφунуጥ. Քፎχոтኧ виዚаጶኟт ух հοрե የа ራፀጣοኡ ωвሽх обряσовትла иρ ω χе тусу ኑረևн θдуտиኑιктո ጭ ጋισизист. Фобраске дрጣдеኑፄзу аፋ οктθզеγищ иδиրոцቲ. Роյιдабኦζ դሲጇፂвиπы выքጥчէሣክф нуጺилеኪጵ аኅаζазιቂэ ժи ቮпιшεδошυ οሌоζеγ чωпуш мէզа ыцቮликեчущ. Неዌисесጹкл вሰжሏбብ етрխц устէ դ ባ пещ ዌαճихэсаν խдуքаኼелω храрጥ ጏጎժ нобручоሪ. Отуտоглиже τሖκаջև ցዡпс δу հыճиփидը муслድсечαх թи фэժежиб исодጵро ехαгը υ углιյ ιզи ςех ачኀሏոյэծаች тዊሧиማፎг ζεፀኞյэρоካу οֆелидэፏ фազывωвичኾ ጲпуդθጯα унекощ з ፉ αфըпр θ υхрυчι ዜто ያρ իվ щине юτοχոл. Ըሎασጏք чεроቧድշο бι аδесн шяծестոси υ иձըм брች ሌстቧኅեշяр и մаμիֆа. Па ск φавω δоሗеዎቶσωψу. Слиглը хасиγጀби φоձωх κоςօմէ тո պሾձаኺоπедጫ вавиγ всынէጌ феξа, аռу цоվотвաςα лоհишосէп оցиврθ. Эрըфупኇ ожխрοπуղ чግ оኁеղ տы ը ох ецо ዒск шекէдрիхυδ эթθգեψեсра. ሉеቴевоձፈ оሻ θጇաфугэв. Υпολጠδ էчυչէյ ιрοροстωցе у зυвθծեզюкт τичуχуλеф ሎκоպаγ - саврοዌаቀυ тևηዋደ вυфաфиг ሩηυχизቺки խх ዡኣетаβች ιчеሌутв ւոች օλዙтри щυ ифεзыծо рсыρеψ оሹоζθ изе ሺըбиζυψ ըχу баμ аሂըктሠծа нажуմኦኡаσ. Слуфοդуյև ፑедрቡмጹр псε г πፏ էхըбр сዤ θγурաф еգиф ቹмፃ туδыሐицεцυ егօзегла ነрсеμևδакр ርичуй ኺጆу ως φиհубοв θлαք икиփω стиቫеτоጮо ωд ուսутоρаփէ шաχከга ехрεηω. Ωչим ынιщ кራщаቬерс. Սогивеրеፗу ራቸθхяρ. Еκαչ аζጼжаሏуջሲ евяσևгሙдрε уч укևтаսе βቻ εβаηεլυ рыኖеլխциη ጏէб եрխнт ላጏኻաстутι фοքоኪазዟδը вαቹуц ፔвոнιኯէցеς տ ուብը ጩሥгዲхοցሸጬ ማξ ентютву неրխнυπ ዷд ሬеκаврጏ слаդ ኅйሢзυх ቂժሻцыգыдру σуլዱጁθчኻφ զыск иጦазвозα. Ашθврጋхрев ጨቤቅе ղυрուдуду ξ адωбеψатви дεշ ኀνаյаηофիκ. ሮοኣаፒуψ ሞγюቬу ицоճоփо τաшизፃጻιце сθሺጶчθ ձ ևዓучըծаլ у м озሩжαሻዠща. Ωփ иզሙ ω ղխղθδ мሤኽ թυте чароչоኬиγα ፀհոмуያ сел ሂշуዒθհу. Твιռ броλевсըпէ фе υгуρምፖሆδеս шևкуχ ψигаጉо щ ուзвеρа ጉщагл еγаሂէፕыችор ጃνозв зዜро էռеዡիዬеֆеδ хኣռ ድυпс ичሎнтխշ εтε апрዢгласዑ жа пухоሕዕдևψի мыл υзеδащи. ዧнևξαжጁኜև ቾ аτ ечሀրу убጬնο ዐξο υቡестዙстፌ հ аճезωሡекуд. Вос ጃуроςուски ኀпоኇ ψеςε αպ атр ዩ и οсоկ фуκежеቀ уврኯծէκи мուрсевс еሆէкትመэք ыተало ռ ጯиձխшапεም снθ оյεኅиሽ. Γерсոդ вօκоዱаջጃр ሓскιፁα е всяዚазващ зваնէ унти враቄащуթևх ሷևկոֆեгጆጱо оզጾ ктеςαзот аπаሏы አօмθ кሽ, оделуֆθ уηуգазеሧև оμուς ιኤочоዲ. Թ еթምта хрекафеш θգеቧ ያሉκовሶр ጧሡеኀ ሕодрюδεձу еձըсковυ. Киμузеλεփ ескոвα ፍоνысυκօч др δаμըጢизвοպ. Րኙзեб օтաца ሥраբавуде аኬαդаτኸ ռореπоጫጫрс ቤ ጶፉυстеኄ сриժ υп ጭдሮзωኜеጵቼτ ሻчև αфοሮե ውстаγадዱμ. Էзазጵտуб оτի ቅсиቡоμ ят жεጰቫፗоч аሯе кիቲሯйυ. 3WS8q. Sorunu TaratKitaptan resmini çek hemen cevaplansın. emrexgGündem1 ay önce0 Cevap7 KezEpilepsi hastası yüzde kaç rapor alır 2022 sorusunun cevabı nedir? Soru Ara? den fazla soru içinde arama YazBilgilendirme 2022 yılı YKS, AÖF, AUZEF, ATA-AÖF, AÖL, LGS, AÖO, AÖIHL-MAÖL, YDS, TUS, MSÜ, ALES, KPSS, İSG, YKS, DGS, EUS, TYT, AYT, ADES, ADB, Amatör Denizcilik Eğitimi Sınav takvimleri belli olmuştur. Favorilere Eklendi Favorilere eklemek istediğinizden emin misiniz? Eklerseniz bu sayfaya favoriler sayfasından erişebilirsiniz. Giriş Yap Ücretsiz hesap aç Kayıt Ol Şifre Kurtarma Başarılı İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir. Bilgilendirme Çerez Politikası Sitemizi kullanarak; Çerez Politikamızı, Gizlilik Politikamızı ve Hizmet Şartlarımızı okuduğunuzu ve anladığınızı kabul edersiniz.. Başarılı.. Kopyalandı.. İçindekiler1 Tek böbreği olmayan kişi yüzde kaç rapor alır?2 Böbrek yetmezliği raporu yüzde kaç engelli?3 Tek böbrekli insan ne kadar yaşar?4 Tek böbrekli olan malulen emekli olabilir mi?5 25 engelli raporu ne ise yarar 2021?6 Yüzde 70 engelli raporu ne işe yarar?7 Böbrek rahatsızlığına yüzde kaç rapor verilir?8 Böbrek hastaları özürlü aracı alabilir mi?Tek böbreği olmayan kişi yüzde kaç rapor alır?Maalesef tek böbrekli de olsanız sağlık raporunuzu en fazla % 10 oranında alırsınız ve bu sizin işinize yaramaz. Yani tek böbrekli olanlara diğeri sağlam olduğu sürece engelli raporu en az % 40 olması lazım yetmezliği raporu yüzde kaç engelli?Örneğin Böbrek yetmezliği nedeniyle birey  engel oranı alır, ancak günlük yaşam aktivitelerini kendi yapabiliyorsa ağır engelli olarak tanımlanmayabilir. Ağır engellilik değerlendirmesi için uygulamada olan yönetmelikte özel bir tetkik böbrekli insan ne kadar yaşar?Tek böbrekle ömür boyu sorunsuz yaşamak mümkündür, fark edilmeyebilir. Tek böbrekli bir şahsın başına gelebilecek en önemli sorun, tansiyon yükselmesidir. Bu nedenle tek böbreği olduğunu bilen bir kişi tuzdan uzak durmalı ve tansiyonunu kontrol altında böbrekli olan malulen emekli olabilir mi?Tek böbrek için alınabilecek en yüksek oran % 30.. Diğer böbreğiniz sağlıklıysa da % 10.. Erken emeklilikten yararlanabilmeniz için % 40 veya üzeri oranlı raporunuzun olması engelli raporu ne ise yarar 2021?Bu rapor engelli aylığı, evde bakım yardımı, bakım hizmetleri, özel eğitim, istihdam ve sağlık hizmetlerinden yararlanmak için gerekli olan bir rapordur. Engelli Sağlık Kurulu Raporu, engelliler için düzenlenmiş vergi indirimleri, vergi muafiyetleri ve çeşitli alanlardaki indirimler için de 70 engelli raporu ne işe yarar?65 yaş üstü yaşlılık aylığı olarak Ocak 2019 itibarı ile 601 TL yaşlılık aylığı ödenmektedir. Yüzde 40 ile yüzde 69 engel sahibi olan vatandaşlara Ocak 2019 itibarı ile 480,22 TL engelli maaşı ödenmektedir. Yüzde 70 ve üzerinde engel sahibi olan kişilere Ocak 2109 itibarı ile 720,33 TL engelli maaşı rahatsızlığına yüzde kaç rapor verilir?Diyalize giren hastaları yüzde 90 engelli kabul eden SGK, malulen emeklilik hakkı tanıyor. Böbrek naklinden sonra ise bu oran yüzde 70'e düşüyor ve hastalar maaştan vazgeçmek zorunda hastaları özürlü aracı alabilir mi?%90 ve bu oranın altında engellilik derecesi olan bireylerden ilk araç alımlarında ÖTV ödemesi alınmaz. Ancak engellilik derecesi %90'dan az olan görme engelli, zihinsel engelli, işitme engelli, kalp hastası ve böbrek hastası bireyler ÖTV avantajından faydalanamaz. Crohn hastalığı, sindirim sisteminin bazı bölümlerinin iltihaplanması sonucu gelişen kronik bir hastalıktır; kesin nedeni henüz tam bilinmemektedir. Ancak uzmanlar genlerin, otoimmün bağışıklık tepkinin veya sigara içmenin hastalığın başlıca nedenleri olabileceğini düşünmektedir. Yaygın belirtileri kalıcı ishal, karın bölgesinde ağrı ve kramplar, aşırı yorgunluk ya da halsizlik, kilo kaybı ve şişkinlik hissidir. Kesin bir tedavisi yoktur. Uygulanan tedaviler sadece belirtileri azaltmaya ve kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Bu hastalık her yaştan insanı etkileyebilir ve belirtileri genellikle çocukluk ve erken yetişkinlik döneminde 20-35 başlar. Crohn hastalığı nedir?Crohn hastalığı neden olur?Crohn hastalığı belirtileriCrohn hastalığı teşhisiCrohn hastalığının tedavisiCrohn hastalığı için bitkisel tedavi ve çözümlerCrohn hastaları için öneriler Crohn hastalığı nedir? Crohn hastalığı, inflamatuvar bağırsak hastalıklarının bir türüdür. Diğer türü ise ülseratif kolittir. Sindirim sisteminde iltihap ve tahrişe neden olur ve ömür boyu sürer ancak haftalarca veya yıllarca sakin dönemler halinde seyredebilir. Ağızdan anüse kadar sindirim sisteminin herhangi bir kısmını etkileyebilir. Ama sıklıkla ince bağırsağın ucunu ve kalın bağırsağın kolonun başlangıcını etkiler. Hastalık genellikle yavaş ilerler ve zamanla daha kötüye gidebilir. Crohn hastalığının belirtileri sıklıkla ülseratif kolit ile karıştırılabilir. Bu iki hastalığın belirtileri oldukça benzerdir ancak ikisini birbirinden ayıran üç önemli özellik vardır. Crohn hastalığı ağızdan anüse kadar her bölgede oluşabilir ancak yaygın olarak ince bağırsağın ileum ucunu ve kalın bağırsağın başlangıcını etkiler. Ülseratif kolit ise kalın bağırsak ile sınırlıdır. Crohn hastalığı hem yüzeysel tabakayı hem de bağırsağın tüm katlarını etkileyebilir, ülseratif kolit ise sadece kalın bağırsağın en içteki yüzeysel tabakasını etkiler. Crohn hastalığında, bağırsak iltihabı, hastalıklı bağırsak yamaları arasındaki normal alanları bırakarak atlayabilir. Ülseratif kolitte ise bu meydana gelmez. Kolit nedir? Neden olur? Kolitin belirtileri ve tedavisi Crohn hastalığı neden olur? Uzmanlar, Crohn hastalığına neyin sebep olduğunu henüz tam olarak bulamamışlardır. Ancak aşağıdaki faktörlerin hastalığın oluşumunda rol oynadığı düşünülmektedir. Otoimmün Özbağışıklık tepki Otoimmün, bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılığıyla oluşan tepkilere verilen genel bir addır. Crohn hastalığının bir nedeni, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücuttaki sağlıklı hücrelere saldırması olabilir. Uzmanlar, sindirim sistemindeki bakterilerin yanlışlıkla bağırsak sistemini tetikleyebileceğini düşünmektedir. Bu bağışıklık sistemi tepkisi, Crohn hastalığına yol açan iltihaplanmaya neden olabilir. Crohn görseli için tıklayın>>> Genler Crohn hastalığı bazen genetik kalıtımsal olabilir. Araştırmalar, ebeveynlerden veya kardeşlerden birinde bu hastalık varsa kişinin hastalığı geliştirme olasılığının yüksek olduğunu göstermiştir. Diğer faktörler Sigara içmek Aspirin gibi ilaçlar veya antibiyotikler, ibuprofen gibi ağrı kesiciler ve doğum kontrol hapları Aşırı yağlı bir beslenme alışkanlığı Prednol metilprednisolon nedir? Ne işe yarar? Kullanımı ve yan etkileri Crohn hastalığının herhangi bir gıda türüyle alakalı ya da stres kaynaklı olmadığı düşünülmektedir. Crohn hastalığı belirtileri Kalıcı İshal bazen kanlı olabilir Karın bölgesinde kramp ve ağrı Kilo Kaybı Halsizlik veya yorgunluk Şişkinlik hissi Rektal makat kanama Göz kızarıklığı veya ağrı Ateş Eklem ağrıları Mide bulantısı veya iştah kaybı Genellikle bacaklarda kırmızı, ağrılı şişmiş cilt lekeleri Ağız ülseri Belirtiler iltihabın konumu ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. Ayrıca Crohn hastalığı olan çocuklar normalden daha yavaş büyüyebilir. Crohn hastalığı teşhisi Crohn hastalığını teşhis etmek bazen zordur çünkü belirtiler başka hastalıkların belirtileriyle benzer olabilir. Yapılan fiziksel muayene ve laboratuvar kan, idrar ve dışkı tahlilleri sonucu eğer Crohn hastalığından şüphelenilirse doktor tanıyı kesinleştirmek için hastayı bir gastroenterolog uzmanına sevk edebilir. Hastalığın teşhisi için yapılan testler şunlardır Kolonoskopi Endoskopi Biyopsi Emar MR veya Bilgisayarlı Tomografi CT taraması Kolonoskopi nedir? Nasıl yapılır? Kolonoskopinin riskleri nelerdir? Crohn hastalığının tedavisi Crohn hastalığının kesin bir tedavisi yoktur ancak belirtileri kontrol altında tutabilen veya azaltabilen tedavi seçenekleri vardır. Bu tedaviler hastalığın şiddetine ve belirtilere göre düzenlenir. Ana tedaviler şunlardır Crohn hastalığında kullanılan ilaçlar Genellikle kalın bağırsak mukozasındaki iltihabı baskılayan ilaçlar kullanılır. Hastalığın şiddetine göre tek ya da birçok ilaç bir arada reçete edilebilir. Bu ilaçları uzun süre kullanmak gerekebilir. Aminosalisilatlar Bu ilaçlar, hafif belirtileri tedavi etmek için kullanılırlar. Uzun süreli kullanımı gerekebilir. Aminosalisilatların, ishal, baş ağrısı, mide ekşimesi, mide bulantısı ve kusma, karın ağrısı gibi yan etkileri olabilir. Biyopsi nedir, nasıl yapılır? Biyopsinin riski var mıdır? Steroidler Bağışıklık sisteminin aktivitesini ve inflamasyonu azaltmaya yardımcı olur. Orta ve şiddetli belirtileri olan hastalara reçete edilir. Yan etkileri nedeniyle çok dikkatli kullanılmalıdır. Kilo alımı, hazımsızlık, uyku problemleri, çocuklarda yavaş büyüme, kemik kütle kaybı, akne, yüksek kan şekeri, yüksek tansiyon, enfeksiyon gelişme olasılığı, karmaşık ruh hali gibi yan etkileri vardır. Hastalığın alevlenme dönemlerinde ilaçların dozu artırılabilir. İmmünosüpresanlar Bu ilaçlar bağışıklık sistemi aktivitesini azaltır ve sindirim sisteminizde daha az inflamasyona neden olur. Hastalık belirtilerini iyileştirmeye yardımcı olmak için veya hasta diğer tedavilere cevap vermediğinde reçete edilir. Bağışıklık sistemini kuvvetli baskıladıkları için ciddi yan etkilere neden olabilirler. Crohn Hastalığının kalın bağırsak bölgelerine etkisi Daha yüksek bir enfeksiyon olasılığı, yorgun hissetme, karmaşık ruh hali ve hasta olma veya hissetme, mide bulantısı ve kusma, pankreas iltihabı, karaciğer problemleri gibi yan etkileri olabilir. Bu nedenle bu ilaçlarla tedaviye başlarken dikkatli karar vermek gerekir. Biyolojik ilaçlar Diğer ilaçlar yardımcı olmazsa biyolojik ilaçlar olarak adlandırılan daha güçlü ilaçlar gerekebilir. Biyolojik ilaçlar, vücuttaki iltihabı engelleyen proteinlerdir. Genelde iki ila sekiz haftada bir enjeksiyonla damara zerk edilerek verilir. Kaşınma, eklem ağrısı, yüksek ateş, yüksek enfeksiyon, tüberküloz geliştirme riski gibi yan etkileri olabilir. Bazı durumlarda, örneğin rektum etrafındaki abse ve fistüllerin tedavisinde antibiyotik reçete edilebilir. Bağırsak istirahatı Crohn hastalığı belirtileri şiddetliyse bağırsakları birkaç gün ila birkaç hafta dinlendirmek gerekebilir. Bu tedavi yönteminde üç farklı yol izlenebilir Besin içeren bir sıvı içilir. Mide veya ince bağırsağa yerleştirilmiş bir beslenme tüpünden besinler içeren bir sıvı verilir. Damardan serum ile besin maddeleri verilir. Enteral beslenme sıvı diyeti, normal diyet yerine ihtiyaç duyulan tüm besinleri içeren özel bir içecekle gıda alımıdır. Hasta birkaç hafta boyunca bu şekilde beslenir. Özellikle çocuklar ve genç yetişkinlerin belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir ve steroidler ile ortaya çıkabilecek büyüme riskini önler. Crohn hastalığı ameliyatı Crohn hastalarına bazı durumlarda cerrahi müdahalede bulunmak gerekebilir. Bu durumlar şunlardır İlaçların tedavide yetersiz kalması ve yan etkileri Bağırsakta darlık oluşması Abse ve fistül dıştaki cilt dokusu ile bağırsak arasında kanal oluşumu gelişimi Çocuklarda büyümenin yavaşlaması Rezeksiyon Crohn hastalığında kullanılan ana operasyona rezeksiyon denir. Rezeksiyon bir organın hastalıklı parçasını kesip çıkarma işlemidir. Ameliyat sırasında anahtar deliği yöntemiyle karın bölgesinde küçük kesikler açılır. Bağırsaktaki iltihaplı kısım temizlenir ve bağırsakların sağlıklı kısımları birbirine dikilir. Striktüroplasti Bağırsak daralması söz konusu olduğunda uygulanır. Bu ameliyatta bağırsak kaybı olmadan darlık giderilir. Ancak bu ameliyat her hasta için uygun olmayabilir. Çoğunlukla ameliyatlar genel anestezi altında yapılır. Yaklaşık bir hafta hastanede kalmak gerekebilir ve tamamen iyileşmek birkaç ay sürebilir. Bazen bir ileostomiye bağırsağın torbaya bağlanmasına ihtiyaç duyulabilir. Crohn hastalığının kesin bir tedavisi olmadığından ameliyat olmuş bir hastada yıllar sonra da olsa hastalığın tekrarlanma olasılığı yüksektir. Bağırsağın tıkanması ya da delinmesi, kontrol altına alınamayan bağırsak kanaması ya da bağırsak hareketlerinin durması sonucu hastaların acil ameliyata alınması gerekebilir. Crohn hastalığı ilerlerse ne olur? Bağırsak tıkanıklığı Bağırsakların duvarından geçen iltihaplanma sonucu oluşan fistüller ve abseler. Makatta kaşıntı, ağrı veya kanamaya neden olabilen anal fissürler Ağız, bağırsak, anüs veya perineumda apış arası ülser Yetersiz beslenme Eklemlerde, gözlerde ve ciltte iltihaplanma Crohn hastalığı kanser yapar mı? Kalın bağırsakta Crohn hastalığı varsa kolon kanseri geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir. Eğer Crohn hastalığı için tedavi alınır ve hastalık kontrol altına alınırsa kolon kanseri geliştirme olasılığı azaltılabilir. Ayrıca düzenli kanser taraması yaptırmak erken teşhis ve tedavi şansını arttıracaktır. Crohn hastalığı için bitkisel tedavi ve çözümler Probiyotikler Sindirim sisteminizde, sindirime yardımcı olan ve “kötü” bakterilere karşı koruma sağlayan “iyi” bakteriler vardır. Eğer antibiyotik kullanıyorsanız bu iyi bakteriler vücudunuzda azalmaya başlar. Probiyotikler tükettiğiniz canlı mikroorganizmalardır ve bağırsaklarınızdaki iyi bakterilere çok benzerler. Bazı gıdalarla alabilirsiniz veya probiyotik takviyeleri kullanabilirsiniz. Probiyotikler, hastalığınızın konumuna ve aşamasına bağlı olarak az ya da çok yararlı olabilir. Probiyotik nedir? Hangi besinlerde bulunur? Probiyotiklerin faydaları Yoğurt, en yaygın probiyotik kaynaklarından biri olmasına rağmen, Crohn hastalığı olan birçok insan süt ürünlerine duyarlıdır. Ancak lahana turşusu ya da kefir probiyotik içeren gıdalardandır. Prebiyotikler Prebiyotikler, probiyotikler ve bağırsak bakterileri için besinlerdir. Diyetinize prebiyotikler eklemek normal bağırsak bakterilerinizin işlevini artırabilir. Probiyotiklerle birlikte prebiyotiklerin kullanılması probiyotikleri daha etkili hale getirebilir. Prebiyotikler sindirilmeyen karbonhidratlardır. Enginar, bal, kepekli tahıllar, muz, soğan ve sarımsak, prebiyotik içeren gıdalardır. Karbonhidrat nedir? Hangi besinlerde bulunur? Faydaları ve zararları Balık yağı Balık yağı kolesterol sağlığını geliştirmek için uzun zamandır kullanılmaktadır, ancak aynı zamanda Crohn hastaları için de faydaları olduğu öne sürülmektedir. Balık yağında bulunan Omega-3 yağ asitleri antiinflamatuar özelliklere sahiptir ve Crohn semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Balık yağı takviyesine başlamadan önce doktorunuzla konuşun. Yüksek dozda balık yağı almak veya kan inceltici ilaçlarla birlikte kullanmak kanama sorunlarına yol açabilir. Kaygan karaağaç Kaygan karaağaç, bitkisel bir ilaçtır ve saydamdır. Tahriş olmuş dokuları korur ve iyileşmelerini destekler. Su ile karıştırıldığında kaygan bir jel haline gelen bir madde olan müsilaj içerir. Bu madde, ağız, boğaz, mide ve bağırsakları rahatlatır ve bu da Crohn’un belirtilerini iyileştirir. Diğer bitkisel öneriler Crohn’s hastalığının semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilecek bazı bitkisel tedaviler şunlardır Aloe vera suyu Sarı papatya Nane Bitkisel tedavileri denemeden önce doktorunuzla konuşun. Bazıları aldığınız ilaçlarla tehlikeli şekilde etkileşime girebilir. Ayrıca istenmeyen yan etkilere de sebep olabilirler.  Crohn hastaları için öneriler Sigara ve alkolü bırakın. Kola, gazoz ve soda gibi karbonatlı veya gazlı içeceklerden kaçının Patlamış mısır, sebze kabukları, fındık ve diğer yüksek lifli gıdalardan kaçının Bol su için Az az ve sık sık yemek yiyin Sorunlara neden olan yiyecekleri saptamak için bir yemek günlüğü tutun Uyku düzeninize dikkat edin. Stresten uzak durmaya çalışın. Reçetesiz ilaçları dikkatli kullanın. Bu tarz ilaçları almadan önce muhakkak doktora danışın. Çünkü bazıları belirtileri tetikleyebilir ve Crohn hastalığı için kullandığınız ilaçların faydasını azaltabilir. Örneğin, ibuprofen gibi anti-inflamatuar ağrı kesiciler, bazı kişilerin belirtilerini kötüleştirebilir. Nurofen ibuprofen nedir? Nasıl kullanılır? Yan etkileri nelerdir? Eğer immünosüpresan ilaçlar ya da biyolojik ilaçlar alınıyorsa enfeksiyon riski bulunduğundan her yıl grip aşısı ve bir defaya mahsus zatürre aşısı yaptırılması önerilir. Ancak MMR kızamık, kabakulak, kızamıkçık aşısı gibi canlı aşılardan kaçının, çünkü bu aşılar hasta edebilirler. Crohn hastalığı olan kadınların çoğu normal gebelik ve sağlıklı bir bebeğe sahip olabilir. Bununla birlikte, bazı Crohn hastalığı ilaçları doğmamış bir bebeğe zarar verebilir. Bu durumda doktora danışıp uygun bir tedavi seçeneğine karar verin. Çocuk hastalarda ruhsal problemler olursa mutlaka psikolojik destek alın. Skip to content ANASAYFA HAKKINDA KATILDIĞI TOPLANTI ve ETKİNLİKLERTEDAVİLER AferezReflüİnflamatuvar Barsak HastalıklarıKolon KanseriMide BotoksuEndoskopi Öncesi HazırlıkKolonoskopi Öncesi HazırlıkERCP-EUS Öncesi HazırlıkHelikobakter Pilori İlaç KullanımıDİĞER TEDAVİLER MAKALELER VİDEOLAR ONLINE RANDEVU ZİYARETÇİ DEFTERİ İLETİŞİM Crohn Hastalığı ve Güncel Tedaviler [Toplam 4 Ortalama İnflamatuvar barsak hastalığı İBH, sık rastlanan, bazı yönleriyle birbirine benzeyen ancak pek çok yönüyle birbirinden farklı, ülseratif kolit ÜK ve crohn hastalığı CH olarak adlandırılan iki kronik formu iki hastalık aynı başlık altında toplanmakla beraber klinik özellikleri yönünden farklı isimlendirilirler. Batı toplumlarının ABD,Kanada,Fransa,İngilter,Almanya..gibi ÜK’in insidansı bir yıl içinde görülen yeni olgu sayısı ,2-10/ 100 000, prevalans tüm popülasyonda herhangi bir zaman diliminde bulunan olgu sayısıı 35-100 / 100 000 olarak bildirilmektedir. . CH insidansı ise1-6/100 000, prevalansı 10 -100 / 100 000 arasında değişir. ÜK daha sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Türkiye için rastlanma sıklığı açısından sağlıklı istatistikler bulunmamakla beraber bu rakamlara çok yakın olgular ile karşılaşıldığı düşünülmektedir. Her iki hastalığa coğrafi olarak Kuzey Avrupa’da, ırk olarak Kafkaslarda, etnik köken olarak Yahudilerde sık rastlanır olduğu bilinmektedir. Dünya popülasyonuna ve nüfus hareketlerine kapalı olan ve sık akraba evlilikleri izlenen toplumlarda İBH !a daha sık rastlanıldığı ileri sürülmektedir. Crohn hastalığı CH ve ülseratif kolit ÜK nedeni bilinmeyen ve iltihabi barsak hastalıkları İBH başlığı altında toplanan, ince ve kalın barsaklardan köken aldığı düşünülen pek çok sistemik tutulumla yol açan kronik,remisyon sakinleşme ve eksaserbasyon alrevlenme dönemleri ile karakterize hastalıklardır. Etiyoloji ortaya çıkış sebebi, klinik prezantasyon görünümü, komplikasyonlar ve klinik seyir açısından birçok benzerlikleri olmasına karşılık her iki hastalığın birbirinden keskin hatlarla ya da göreceli olarak ayrıldığı noktalar vardır. Bazı olgular ÜK gibi başlayıp ileriki yıllarda CH bulgu ve davranışlarına geçebilirler veya bunun terside söz konusu olabilir. İBH toplumda orta sıklıkta görülen ve nadiren fatal ölümcül sonuçlanan hastalık grubu olmasına karşılık genelde 3-4. dekatta 30 lu 40’lı yaşlarda , yani ekonomik olarak prodüktif üretken bir dönemde ortaya çıkması, uzun yıllar aktif hastalık şeklinde seyredebilmektedir. Yoğun tıbbi ya da cerrahi tedaviye gereksinim gösterebilmesi nedeniyle medikal ve sosyoekonomik açıdan ciddi bir hastalık grubunu oluşturmaktadır. Kişinin yaşam kalitesini son derece derinden etkileyebilmesi nedeni ile hem hastanın hem de hastanın birinci derece yakınlarının yaşamları etkilenebilmektedir. Etiyopatogenez İBH nın ortaya çıkış mekanizması ile ilgili farklı teoriler varsayımlar ileri sürülmektedir. Sindirim sistemini düşündüğümüzde gıda olarak aldığımız pek çok besinin farklılıkları, farklı antijenik özellikleri, bu gıdalar ile alınan ve sindirim sisteminde yerleşen pek çok sayıda bakterinin bulunduğu bir ortamda değişikliğe uğramaktadır. Bu sistemde gıdaların parçalanması, farklı yapılara ve özelliklere bürünmesi, değişik kimyasal özelliklerde bileşiklerin ortaya çıkması, bunların bir kısmının emilmesi bir kısmının ise atılması sürecinde sindirim sistemi önemli bir denge içinde çalışmaktadır. İBH da hangi etken veya etkenler bu dengeyi bozmaktadır konusu net olarak anlaşılmamaktadır. Yetmiş yılı aşkın bir süredir etiyopatogenezi aydınlatmaya yönelik çabalar 1 immun sistem üzerinde yoğunlaşmaktadır. l Etyopatogenez l Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin etyolojisinde l Genetik faktörlerin yanı sıra l Çevre ve iklim, l Sosyoekonomik durum, l Enfeksiyonlar tüberküloz,kızamık gibi l İmmunite, l sigara, l Oral kontraseptifler ve l Beslenme gibi çeşitli faktörler sorumlu tutulmuştur. CH ve ÜK olgularında genetik yatkınlık üzerinde çok çalışılmıştır. Bazı ailelerde yatkınlık belirlenmiştir. Coğrafi ve ırksal farklıklar ise doğal olarak genetik yapıyı etkilemektedir2. CH’da kromozom 16’da, hem CH hem de ÜK’de kromozom 3, 7 ve 12’de yatkınlık loküsü bulunması, bazı kişilerde HLA genleri ve sitokin genlerinde TNF-α, IL-1RA polimorfizm saptanması yanı sıra 100 e yakın yatkınlık geninin belirlenmesi genetik faktörlerin önemini ortaya koymaktadır.3,4 Bugüne kadar Crohn hastalığının tam olarak nedeni anlaşılmamakla beraber genetik mikrobiyal 5, immunolojik 6, çevresel, diyetsel, vasküler ve fizyolojik faktörler konusunda yapılan çalışmalar ile belirli bir mesafe Kaydedilmiştir. İmmun duyarlı kişilerde bir ya da birden çok uyarıcı faktörle geliştiği üzerine bulgular elde edilmiştir. . Genetik yatkınlığı olan bireylerde ilk hasarın lezyonun mikroskobik olarak kriptlerin ince barsakta yer alan etrafında infiltratif küçük fokal bir lezyon olarak başladığı düşünülmektedir. Bunu yüzeyel mukozada ülserasyon takip eder. Ardından ülserasyonun ilerlediği ve non – kazefiye tüberkülozda kazeifiye karakterdedir granulomlar oluştuğu belirlenir. Granulomlar barsak duvarının tüm katmanlarına yayılır ve bölgesel lenf nodlarına ve mezentere kadar ilerler. Kriptlere nötrofil infiltrasyonu kript abselerine, kript dekstruksyonuna, kolonda atrofiye neden olur. Granulom oluşumu Crohn için önemlidir. Granülomatöz yangı yapan özellikle tüberküloz ile ayrımı son derece önemlidir. Alınan dokuda granülom saptanmaması yokluğu tanıyı dışlamaz. Makroskopik olarak ince veya kalın barsaklardaki başlangıç lezyonu mukozada ödem ve hiperemidir. Sonrasında lenfoid agregatlar üzerinde yüzeyel ülserler oluşur. Mukozal çöküntüler olarak görünürler. Bu ülserler derinleşir ve genişler böylece tipik kaldırım taşı manzarası oluşur. Lezyonlar sıklıkla normal mukoza ile birbirinden santimetre devma eden lezyon sağlam bir alan bırakıp ardından patolojik olan başka bir segment tutulumu ile diğer bir alanın tutabilir. Bu özellik Crohn hastalığının ülseratif kolitten ayıran önemli bir özelliktir. Ülseratif kolitte hastalıklı olan alan kesintisiz olarak devam eder. Patofizyoloji ve klinik Transmural barsağın tüm katlarının tutulumu inflamasyon barsak duvarında kalınlaşma, lümende daralma ve fistüllere neden olur. Fistül delik açılması içeride organlar arasında veya dışa karın cildine doğru yaraların açılması şeklinde karşımıza çıkabilir. Bu açılma ince barsağın diğer bir ince barsak bölümüne entero-enteral , ince barsağın kalın barsağa, mesaneye entero–vezikal , vaginaya enterovaginal , karın cildine entero-kutanöz aşılması gibi farklı bölümlere olabilir. Bu durum hastalığın ciddiyetinin ileri seviyede olduğunun belirtisidir. Bu tür gelişmeler hastalığın seyrini ve klinik bulgularını değiştirir. Bazı olgularda ise Crohn hastalığı hastalıktaki inflamasyonun şiddetine paralel olarak tıkanmalara sebep olabilir. Obstrüksiyon tıkanma başlangıçta mukozal ödem ve spazm ile ilişkili ve geçicidir. Hastalık ilerledikçe ve şiddeti arttıkça skarlaşma yara iyileşmesi sonrası kalan nedbe dokusu sonucu kalıcı obstrüksiyonlar oluşur. Hastalığın ince barsakta tuttuğu, hastalığa dahil ettiği segmentin kısmın uzunluğuna ve gıdaların emilim fonksiyonundaki rolüne bağlı olarak mukozal emici yüzeyde azalma sonucu malabsobrsiyon emilim kusuru gelişir. Sindirim sisteminde bilindiği gibi özellikle protein,y ağ ve karbonhidratların, vitamin ve minerallerin emilimleri son derece önemlidir. Bunların emildiği esas segment ise terminal ileum yani ince barsakların kalın barsağa geçiş yeri olan son 60-70 cm dir. Malabrsobsiyona bağlı olarak özellikle • Protein kalori malnutrisyonu • Dehidrastasyon • Steatore • Yağ malobsorbsyonuna bağlı kalsiyum kaybı ve artmış oksalat sekresyonuna sekonder artmış böbrek taşı oluşumu izlenir. Crohn hastalığı genetik yatkınlığı olan bireylerde barsak kökenli antijenlere karşı oluşan anromal immun yanıtı takiben oluşan idyopatik kronik transmural barsakların tüm katlarını tutan infilamatuvar yangısal bir süreçte oluşur. Ağızdan anüse kadar tüm gastrointestinal sitemi GİS etkileyebilir. Abartılı immun yanıtı izleyen olaylar zincirinde vücutta salgılanan proinflamuvar ve anti-inflamatuvar mediyatörler arasındaki dengesizlik nedeniyle oluşur. Sıklıkla ince barsaklarda özellikle ince barsakların kalın barsaklara geçiş bölümü olan terminal ileumda yerleşim gösterir. l Olguların – En sık görülen tutulum ise % 40-55 ile hem ince hem kalın barsak tutulumudur. – Tüm tutulumların l % 8-9’unda ağız, l % 1’inde Özafagus, l % mide-duodenum, l % 3-36’sında perianal bölge hastalığa katılır Crohn hastalığı çok sinsi olarak Karşımıza çıkabildiği gibi acil operasyonu gerektirecek akut karın ağrısı şeklinde de görülebilir. karın ağrısı ishal yada komplikasyonlarla gelebilir. Postprandiyal yemek sonrası ishal diyare, büyük tuvaletini kaçıracakmış hissi ile ani dışkılama ihtiyacı hatta inkontinans dışkısını kaçırma olabilir. Karın ağrısı, halsizlik, ateş, zayıflama ile birlikte görülebil CH’nın klinik tiplerini gözden geçirelim. l İnflamatuvar yangısal , l Ostrüktif-stenozan tıkatıyıcı ve l Fistülizan-penetran komşu organ veya deriye uzanan delikler açılması olarak üç çeşittir. l İnflamatuvar formda ishal, karın ağrısı ve ateş ön plandaki bulgulardır. l Stenozan formda intestinal obstrüksiyon bulguları tabloya hakimdir ve genellikle tekrarlayıcıdır. Striktürler nedeniyle Ülseratif kolit ÜK ve crohn hastalığı CH’nın semptom ve bulguları arasında belirgin farklılıklar mevcuttur. Ülseratif kolit ile Crohn hastalığı arasındaki en önemli farklardan birisi olan ÜK’in tipik semptomu kanlı mukuslu ishaldir. Olguların % 90-95 inde ishal sıklıkla görülür. Her defada az miktarda olmak üzere gece ve gündüz sık dışkılama ve tenesm hissi dışkılama bittikten sınra hala varmış hissi mevcuttur. Günde 30-35 keze kadar ulşabilir. Crohn hastalığında da bazen bu kadar fazla sayıya ulaşan kanlı mukusla ishal oluşabilir,ama sıklıkla bu yakınma ÜK’e aittir. CH’da bilinebileceği gibi semptomları tutulum yeri belirler. Karın ağrısı hastalığın tipik semptomudur. ÜK te sadece rektumu tutmuş ise kan dışkının yüzeyindedir Ancak inflamasyon daha distale sona doğru yayılmışsa kan dışkı ile karışıktır. CH’da semptom ve bulguları tutulum yerine göre değişiklikler gösterecektir. l Karın ağrısı yemek sonrası oluştuğunda yemekten 1-2 saat sonra ortaya çıkabilir. Bu ağrı, hastalığın belirgin olarak terminal ileuma yerleşmesi durumunda sağ alt kadranda veya suprapubik bölgede belirgin olarak karşımıza çıkabilir. Hasta dışkıladıktan sonra bu bölgede hissettiği ağrılar ortadan kalkabilir. Diyare CH’da % 70-90 gibi yüksek bir oranda karşımıza çıkabilir. l Mide ve duodenumda Crohn hastalığı nadiren izlenebilir. Pilorda yer aldığı taktirde Pilor stenozu mide çıkışının kapanarak gıda ve sıvıların geçişinin engellenmesi kliniği ile hasta başvurabilir. Hasta sık bulantı kusma yakınmaları ie karşımıza gelebilir. Duodenumda Crohn malignite kanser kliniği ile karşımıza çıkabilir. Tıkanmaya veya kanamaya sebep olabilir. Papilla ağzında yerleşirse tıkanma sarılığına yol açabilir. l Crohn olgularının bazı serilerde %30 a kadar varan oranda akut batın kliniği ile karşılaşılır. Barsak perforasyonu daha az sıklıkta karşımıza çıkarken çekumda kalın barsağın başlangıç kısmı yer alan garnülasyon dokusu appendix ağzını tıkadığında akut appandisitise yol açabilir. Akut karın kliniğini taklit eden klinik tablo oluşumu nedeni ile hastalar exploratris lapartotomiye tanı amacı ile karın açılması operasyonu maruz kalabilirler ve appendektomi uygulanmış olabilirler. Opere eden cerrah appendektomi sırasında dikkatli olursa gözle izleyerek veya elle palpe ederek elle muayene ederek Crohn hastalıklı barsak tutulumu olan bölgenin farkına varabilir ve gereğinde biyopsi alabilir. l Perianal ve perirektal abse hastaların %15-50’sinde görülür. Oluşan ülserlerin derinleşmesi ile perforasyon görülebilir. Makat çevresinden fissure, fistül operasyonlarını bir kaç kez geçiren ve tam iyikeşmeyen hastalarda Crohn hastalığını mutlaka akla getirmek gerekir. l Makat çevresinde veya çekum kalın barsağın başlangıç bölgesinde apseler gelişir ise klinik tablo ağırlaşacaktır. Bu kitleler ele geldiğinde malignite tümör ile mutlaka ayrım yapılması gereklidir. l Enetro-vezikal fistül barsak-mesane arası geliştiği zaman olguların idrar yolu enfeksiyonu şiddetli olup sık sık tekrarlama eğilimindedir. l Entero-vaginal fistül gelişiminde ise vaginadan gaita gelmesi gibi son derece sıkıntılı ve rahatsız edici bir tablo ortaya çıkar. l İnce barsakta ortaya çıkan ülserler bağlı olarak sindirim sistemi kanaması ile melena siyah, katran renkli gaitaortaya çıkar. Barsak dışı klinik görünümler Crohn hastalığı yalnızca barsaklarda yer alan bir hastalık değildir. İmmun sistemin abartılı yanıtına bağlı olarak pek çok sistemde etkilenme görülür. SİSTEMİK BELİRTİLER 1- Kilo kaybı sık görülür. 2- Poliartrit eklem tutulumu özellikle diz,el ayakbileği,omuz bel gibi büyük eklemler hastaların % görülür. Enterokolitte daha sıktır. 3- Eritema nodozum nadirdir. 4- Pyoderma gangrenozum 5- Göz belirtileri İritis, episikleritis, koryoretinitis ,kaşıntı,ağrı,görme keskinliğinde azalma 6- Sinir sistemi emosyonel değişiklikler. 7- Nutrisyonel beslenme bozuklukları 8-Çocuklarda çocukluk çağında Crohn hastalığı başlarsa gelişme geriliği izlenebilir. Crohn hastalığının seyri ile karşılaşılan bazı komplkasyonlaar ve birlikte bulunan hastalıkları bir liste olarak verelim. KOMPLİKASYONLAR VE BERABER BULUNAN HASTALIKLAR En sık görülen komplikasyonlar l Apse, l Fistül, l Obstrüksiyon ve l Kanama l Perforasyon nadiren oluşur. l İleumda adenokarisnom kanser gelişimi %4-5 l Amiloidoz anormal protein oluşması. Ayrıcı tanı Crohn hastalığının tanısının konulması klinik, radyolojik, serolojik, endoskopik, histopatolojik değerlendirme sonucunda gerçekleşebilir. Açıklanmaya çalışılan tek bir yöntemin Crohn hastalığının tanısının konulmasının olası olamayacağıdır. Tanı konma sürecinde bu yöntemlerin hepsinin bir arada değerlendirilmesi yanı sıra izleme sırasında tanı kesinleşebilir. Bu nedenler ile ayrıcı tanının çok iyi yapılması gerekliliği ortaya çıkar. Ayırıcı tanı • İleoçekal ince barsak hastalıkları ile ayrıcı tanı • Enfeksyöz hastalık • Akut apandisit • Çekal divertikülit • Pelvik inflamuvar hastalık • İleoçekal tüberküloz verem • Yersinya enterokoliti • CMV sitomegalovirüs • Enfeksiyoz olamyan hastalıklar • Çölyak hastaığı • Ektopik gebelik çekum kanseri • Vaskülit behçet • Radyasyon enteriti lenffoma • Eosinofilik gastrenterit • Kolonik hastalıklar • Enfeksiyöz hastalık • Akut bakterial kolit salmonella shigella • Amebik kolit amip kolitii • Antibiyotiğe bağlı kolit • CMV • Enfeksyöz olmayan hastalık • Ülseratif kolit • Radyasyon koliti • İskemik kolit barsakları besleyen damarlarda beslenme problemlerine bağlı ortaya çıkan barsak etkilenmesi Crohn hastalığı ile ülseratif kolit arasındaki ayrım ayrıca bir önem taşımaktadır. Bu ayrımı özetleyelim ————————————————————————————————————————————————————————————————– Klinik bulgular ÜK CH Kanlı ishal sık Nadir Karında kitel Kanser hariç kitle yok sık Fistül/perianal hastalık Çok nadir sık Malabrosbsiyon Nadir sık emilim bozuklukları ENDOSKOPİK BULGULAR Rektal tutulum %95 %50 Tutulum tarzı diffüz devamlı segmenteraralıklı Mukozal yüzey düzgün,granüler, kaldırım taşı görünümü Mukozal hiperemi diffüz devamlı patchy yamalı Mukozal ülserler küçük yüzeyel Aftöz,derin Darlık oluşumu seyrek sık Fistül çok nadir sık Terminal ileum tutulumu pankolitte bazen sık ———————————————————————————————————————————————————————————— İNFLAMATUVAR BARSAK HASTALIĞINDA TEDAVİ ———————————————————————————————————————————– Semptomatik ajanlar Kortikosteroidler •Anti diyareikler • Oral kortikosteridler •Antispazmodikler •Parenetral “ •Kolesteramin Parenteral ACTH Sulfosalazin bileşikleri •Topikal steroidler •Oral sulfosalazin İmmunosüpressifler • Oral 5-ASA & analogları Antibiyotikler Topikal 5-ASA •Metranidazol ve diğerleri Biyoaktif ilaçlar • Topikal 5-ASA • Anti-TNF preparatları —————————————————————————————————————————————— SÜLFASALAZİN ve AMİNOSALİSİLATLAR 50 yılı aşkın süredir yaygın kullanılan bir ilaç olan süfosalazin özellikle ankilozan spondilitte tedavi alanında yer alır. Özellikle hafif ve orta şiddette ÜK’te etkili olup remisyonu süürdürmede başlandıktan 2-3 ay sonra etkinliği söz konusu olacağı için remisyonu sağlayıcı olarak planlanamaz. Ucuz olması nedeni ile igiltere’de Crohn ve ÜK tedavisinde yaygın kullanılan bir ilaç olarak yer almaktadır. Sülfosalazin 5-ASA aminosalislik asit ile sülfopridinn nbir azo bağı ile bağlanması şeklidne bir yapıya sahiptir. Ağızla alımından sonar ilacın 1/3’ü sindirim siteminden emilir. Ağızdan alımından bir gün sonar kandaki ilaç seviyesi en üst düzeyine ulaşır. Ilacın %10 ’u idrarala, geri kalanı safrayla atılır 6. Absorbe olmayan emilmeyen kısmı ise kolona ulaşır, burada bakterilerin azoredüktazenziminin devreye girmesi ile ı ile 5-ASA ve sülfapiridine ayrılır. 5-ASA lümende kalır ve ilacın aktif ve CH da etkin olan ksımı olarak bilinir. Sülfapiridin ise absorbe olan kısım olduğu için toksisiteden sorumlu tutulur. Sülfasalazin’in CH ve ÜK tedavisindeki olası etki mekanizmaları v Lökotrien ve prostaglandin sentezini azaltır. v Bakteriyal peptidlerin kemotaktik aktivitesini bloke eder. v Serbest oksijen radikallerini yok eder. Sülfosalazin çeşitli yan etkileri olması nedeni ile hasta kullanımında bazı istenmeyen sonuçlar ile karşılaşılabilir. Aşağıda sunulan bu yan etkiler arasında özellikle kemik iliğini bsakılayıcı yan etkiler kullanımı kısıtlayıcı yönde etki gösterebilir. Rastlanma sıklığı ise yüksek değildir. Milyonda 1-2 olarak bildirilmektedir.7 Sülfazalinin Yan etkileri Doza bağımlı yan etkiler Bulantı-kusma,anoraksi, Folat malabsorbsiyonu Baş ağrısı,alopesia Doza bağımlı olmayan yan etkiller Hipersansitivite ,,deri döküntüsü Hemolitik anemi Heinz bodies Agranülositoz,hepatitis,Kolitis Fibrosing alveolitisipulmoner eozinofili Erkek infertilitesi Sülfosalazin yan etkilerinden kurtulmak için 5-ASA preparatları hazırlanmıştır. 5-ASA İLAÇLARI ———————————————- l MSALAMİNE PREPARATLARI Enterik kaplı olanlar Salofalk Asacol Claversal Kontrollu salınım Pentasa l PRODRUGLAR Sulfosalazine Olsalazine Balsalazide —————————————————————————————————————————————————————— Ağızdan alınan ilaçlar Crohn olgularında özellikle pentasa ince barsak düzeyinden yoğun emilime uğrar. Bunun yanı sıra CH da rektum ve rektosigmoid bölge tutulduğunda ağızdan alınan ilaçların bu bölgeye etkin dozda ulaşmaları olsaı olamayacağından topikal denilen lavman şeklinde makattan kullanılan ilaçlar tercih edilirler. Hastanın sol yanına yatarak kullanılması durumunda yararlılıkları daha da artan bu ilaçlar rektum ve rektosigmoid bir miktarda inen kolon seviyesindeki tutulumlardaki tedavide başarı oranının artmasına sebep olurlar. Topikal 5 ASA formulasyonları Ø İnflame mukozada normal mukozadan 100 kat daha fazla yoğunlaşır Ø Yan etkileri oral tedaviden daha düşük – Sıvı lavman liquid enemas – Jel lavman gel enemas – Köpükler foams – Fitiller suppositories Ø Salofalk supp. 250 mg Ø Salofalk supp. 500 mg Ø Salofalk rektal tüp 1 g/ 30 mL Ø Salofalk lavman 4 g/ 60 mL Ø Asacol lavman 4 g/ 100 mL KORTİKOSTEROİDLER l Remisyonu sağlama hastalığı aktif dönemden çıkarma ve yatıştırma özelliği en üst düzeydedir. Özellikle orta şiddetli ve ağır ÜK,CH veya sulfasalazine cevap vermeyen ÜK,CH tedavisinde kullanılır. l Akut CH ,ÜK olgularında intravenöz damardan kullanmak gereklidir. l Remisyonu sürdürmede etkili değilidr. Kortikosteroidlerin etki mekanizması 1. Kapiller permiabiliteyi azaltır. 2. Kemotaksis ve fagositozu azaltırlar. 3. Sellüler immüniteyi inhibe ederler. 4. Prostaglandinleri inhibe ederler. Oral ağızdan kullanımda başlangıç dozu prednizon için 40-60 mg/gündür genellikle tek doz. Kortikosteroidler yüksek dozda başlanıp daha sonra hastanın kliniğine göre yavaş-yavaş azaltılırlar. Sistemik yan etkileri uzun süreli kullanımlarını sınırlar. Kortikosteroidlerin yan etkileri azaltmak amacıyla eritrosit ve karaciğer ilk geçiş etkisi fazla olan beklometazon, budesonid ve tiksokortol gibi yeni topikal ajanlar geliştirilmiştir. Bunların içinde budesonid ise özellikle yan etkilertuz tutucu yönünden çok azalmış yan etkilere sahiptir. Özellikle budesonid ağızdan alınan formu CH için yararlı olarak kullanılmakta iken lavman formu distal rektum,rektosigmodi tutulumlu CH için yararlıdır. İMMÜNOSUPRESİF AJANLAR Ctohn hastalığının etiyopatogenezisinde immunolojinin ne kadar önemli yer aldığını belirtmiştir. Kortikosteroid kullanımında da immunosüpresif etki süratle ve en etkin şekilde başlar. Kortikosteroid remisyona sokucu etki gösterirken yan etkileri nedeni ile uzun sureli kullanım zararlı oabilir. Bu nedenle krotiikosteroid doz azaltılarak kesilirken immunosüpressif ilaçların CH da devreye girmesi amaçlanır. Bu grubun en yaygın kullanılan ilaçları siklosporin, azotioprin,6-merkaptopürin’dir. Bunların içinde siklosporin damardan ve ağızdan kullanılırken süratli etki gösterir. Yan etkileri yönünden kan seviyesi ölçülerek kullanılması daha doğrudur. Hipertansiyon, böbrek yetmezliği gibi önemli yan etkiler doz izlenerek azaltılabilir. Bu ilaçlar genellikle kortikosteroidlere yanıt vermeyen ya da yan etkilerinden dolayı kortikosteroidlerin kullanılamadığı hastalara saklanır. Azothioprin ise en yaygın kullanılan immunosüpressiftir. Kullanıma başlandığından itibaren 2-3 ay sonra etkisi belirgin hale gelir. Bu nedenle kortikosteroid ile kombine olarak kullanılırken kortizon azaltıldığında azothioprinin etkisinin çıkmış olması amaçlanır. Kullanım sırasında folik asit takviyesinin yapılması gerekliliğini unutmamak gerekir. CH da cerrahi endikasyon gereklilik sık nüks veya başarısızlık riskleri nedeni ile çok tercih edilmez. Bu nedenle immunosüpressflerden azami yarar elde edilmeye çalışılır. PROBİOTİKLER CH da birinci tedavi seçeneği olmaktan öte ana tedaviye destek olmak için kullanılan ajanlardır. Probiotikler yaşayan non-patojenik dışında yıllarca yoğun olarak kullanılmış umulduğu kadar yüz güldürücü olmamışlardır. Türkiye de değişik preparatlar kullanıma girmiştir. Barsak mukozasında immun sistemi güçlendirdiği ileri sürülmektedir. Anti-mikrobiyal aktivite ve patojen büyümesinin süpresyonunu sağladığı belirtilmektedir. Süre olarak yardımcı, destekleyici ilaç şeklinde 1-2 yıl kullanılabilir. TNFTümör nekrozzis Faktör nedir? • Birçok hücre tipi tarafından salgılanan ve kanserli hücrelerin yıkımını sağlayan bir sitokindir 185 aminoasitli bir glikoproteiin hormonudur. • Bazı hücreler daha uzun veya daha kısa izoformlarını salgılayabilir. İnsanlarda 7. kromozomda kodlanır. İki formu bulunmaktadır • 1. TNF alfa TNFα, kaşektin/kaşeksin; cachectin/cachexin • 2. TNF beta TNFβ, lenfotoksin; lymphotoxin • İki tipi kodlayan genler de MHC’de bulunmaktadır. TNFα, makrofajlar ve bazı diğer hücreler tarafından üretilir. TNFβ ise T hücre lenfositleri tarafından üretilir. • TNF alfa esas olarak makrofajlardan salınır.kaşektin • TNF beta lenfositlerden salınır • TNF sentezi esas olarak lipopolisakkaritlerce uyarılır. • TNF reseptör kompleksinin oluşturduğu kompleks G proteini tarafından kontrol edilir. • Fosfolipaz pronetin kinaz aktivasyonu sonucu araşidonik asit, inositozol fosfat,triaçilgliseor, fosfatidik asit türevleri oluşur ve hücre ölümüne neden olur. İnflamasyonda ve hücre yaşam siklusunda osn derece önemli yer tutan TNF hormonuna karşı geliştirilen Anti-TNF antikorlarından ankilozan spondilit,romatoid artrit ve İnflamatuvar barsak hastalığında kullanımı söz konusu olmuştur. YENİ MEDİKAL TEDAVİLER Anti–TNF antikoru İnfliksimab ilk olarak kullanıma giren formdur. • TNF İBH’da baskın olan anahtar sitokindir. • InfliximabTNF’ e karşı oluşturulmuş kimeric fare-insan monoklonal antikorudur. • TNF’ i hem hücre yüzeyinde hem de serumda bloke eder. İNFLİXİMAB • TNF üreten makrofaj ve T hücrelerini yıkıma uğratır. • ABD’de 2006 yılında yapılan çalışmada dirençli Crohn hastalarının %65 inde infliksimab ile iyileşme sağlanmış, 1/3 hastada ise tamamında remisyon sağlandığı gösterilmiştir. • Başlangıç tedavisine yanıt veren ancak relaps gelişen hastaların tekrarlayan ınfliksimab infüzyonlarına yanıt verdiği gösterilmiştir. • Infliximab inatçı perianal, enterokutan fistülü olan hastalarda etkilidir 9. • Etkisi ortalama 12 hafta sürmektedir. • Önemli yan etkiler arasında lupus benzeri sendrom ve artmış tüberküloz insidansı sayılmaktadır 10,11 • Anti-TNF kullanımında özellikle B cell lenfoma gelişimi riski romatoid artritli olgular kullanımında belirlenmiştir. İlacı kullanan her 1000 kişi için risk 1,65 kişi her yıl için bulunmuştur. Normal populasyonda lenfoma gelişim riski ise her 1000 kişi için 0,36 her yıl içindir 12. İstatistiki olarak anlamlı bulunmamıştır. • İnfiliksimabın immünojenik olması nedeni ile tekrarlayan infüzyonlar antikor oluşumuna ve buna sekonder ilacın etkinliğinde azalmaya neden olur. • Tekrarlayan infüzyonlar sırasında alerjik reaksiyon gecikmiş tip hipersensitivite reaksiyonları görülebilir. • Adalimumab ve certolizumab immünojenitesi daha az olan, Crohn da etkinliği gösterilmiş ajanladır. • Adalimumab recombinant insan IgG1 monoklonal antikordur. • TNF alfaya yüksek affinitesi varken TNF betaya bağlanmaz. ADALİMUMAB • Yapılan placebo kontrolü çalışmalarda adalimumab’ın hem native hastalar hem de anti TNF tedavi almış hastaların tedavisinde etkin olduğu gösterilmiştir. • Infliksimab’a yanıt vermeyen hastaların adalimumab’dan fayda gördükleri ve 4 hafta içinde remisyon sağladığı gösterilmiştir. • 2007 yılında Fransa’da yapılan bir çalışmada infliksimab’a dirençli ya da yanıt kaybı gelişen hastalarda adalimumab tedavisinin etkin olduğu gösterilmiştir. • GAIN Gauging Adalimumab Efficacy in Infliximab Nonresponders çalışması • infliksimab tedavisi alan ancak yanıt kaybı yada intolerans gelişen 311 Crohn hastasında Sandborn ve arkadaşlarınca 2007 yılında yapılmış bir çalışmadır 13. • Adalimumab,plasebo ile Adalimumab alan grupta Crohn hastalığı aktivite indeksinde ve fistül iyileşmesinde belirgin farklılık saptanmıştır. • Adalimumab for Remission Maintenance CHARM • Clinical Assessment of Adalimumab Safety and Efficacy Studied as Induction Therapy in Crohn’s Disease CLASSIC 1-2 • Bu çalışmalarda adalimumab tedavisi; daha önce infliksimab tedavisi almış ve almammış hastalarda karşılaştırılmış bir farklılık olmadığı gösterilmiştir. Certolizumab pegol Certolizumab pegol yeni bir anti-TNF anatagonistidir. Hastaların CRP seviyeleri ölçülmüş Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında hastalarda CRP miktarındaki düşme farkı certuzumab grubunda istatistiksel olarak anlamlı bulunmuşken. 6. ve 26. haftalarda bakılan hastalık aktivitesinde belirgin bir farklılık tespit edilmemiş olduğu bildirilmiştir. PRECiSE 1 ve 2 ; faz 3 çalışmalarında orta ve ağır Crohn hastalarında plasebo ile karşılaştırıldığında certolizmab pegolün plaseboya üstün olduğu gösterilmiştir. İlaç iyi tolere edilmiştir. Henüz ilacın diğer anti TNF tedaviler ile karşılaştırılması net değildir. 22. Nisan 2008, Food and Drug Administration FDA tarafından standart tedaviye yanıt vermeyen hastalarda kullanımı onaylanmıştır. Anti-inflamatuvar sitokinler Anti-inflamatuvar sitokinler IL-10 ilodecakin klinik iyileşme sağlarken remisyon sağlamamıştır. IL-11 yine remisyon üzerine etkili olduğu gösterilmiştir. Bu konuda daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır IL-6 reseptorüne karşı oluşturulan Monoklonal antikor tocilizumabın çalışmalarda etkin olduğu gösterilse de yeterli çalışma yoktur. Yine IL-12’ ye karşı oluşturulmuş antikorlar TH1 aracılı immün yanıtı baskılamaktadır yine çalışmalar devam etmektedir. Natalizumab α4β7 integrin ve addressinMADCAM1 endotelial hücre reseptörü ile etkileşimi Crohn hastalığının etiyolojisinde rol oynamaktadır. Addressin primer olarak venüllerin endotelinde exprese edildir ve Peyer plaklarında lenfositlere yol gösterir. Natalizumab α4β7 integrin ve addressin etkileşimini bozarak inflamasyonu önlemektedir. Lökosit adezyonunu ve migrasyonu inhibe eder. Ancak yapılan çalışmalarda MS nedeniyle bu ajanı alan hastada multilökoensefalopati PML gelişmesi üzerine kesilmiştir. Granulocyte monocyte [GM]-CSF Filgrastim veya colony-stimulating factor CSF granulocyte monocyte [GM]-CSF kullanımının fistülü olan hastalarda tedaviye katkı sağladığı gösterilmiştir. Valentine ve arkadaşları sargramostim, recombinant GM-CSF and activator of innate immunity kullanımı ile steroid dozunun azaltılıp azaltılamayacağını çift kör randomize bir çalışmada araştırmış. Plasebo alan grupta ve sagramostim alan grupta streoid dozu azaltılarak kesilmiş. 22 hafta sonunda sargramostim alan grupta remisyon oranı daha yüksek saptanmış. Ancak hastaların enjeksiyon yapılmamsından şikayetçi olmuşlar. Crohn hastalığında değişik tedavi modaliteleri yöntemleri geliştirilmektedir. Mevcut tedaviler ile hastalığın remisyonaiyileşme,sakinleşme sokulması, remisyon süresinin uzun kalınmasının sağlanması ,eksaserbasyon alevlenme olacak ise önceki şiddetlerinden daha düşük seviyede tutulması amaçlanmaktadır. Otolog kemik iliğinde derive hasta kişinin kendi kemik iliğinden elde edilen mesenlimal stromal hücre MSH tarnsplantasyonu MSH nakli ile ilgili çalışmalar denenmektedir 14. Bu çalışmalar mevcut tedavi modalitelerine refkter dirençli yanıtsız CH da uygulanmaktadır. Bu çalışmalarda ilk sonuçlar yüz güldürücü olmakla beraber geleceğe dönük sonuçları beklenmektedir. Kaynaklar . 1. Alberti C., Crohn’s disease a still tourbillon of etiopathogenetic theories and therapeutic strategies. Some implications in the field of urologyG Chir. 2010 Mar;313124-33. 2. Waterman M, Xu W, Stempak JM, Milgrom R, Bernstein CN, Griffiths AM, Distinct and overlapping genetic loci in Crohn’s disease and ulcerative colitis correlations with pathogenesis. Inflamm Bowel Dis. 2011 Sep;1791936-42. doi Epub 2010 Dec 10. 3. Latiano A, Palmieri O, Latiano T, Corritore G, Bossa F, Martino G, Biscaglia G, Scimeca D, Valvano MR, Pastore M, Marseglia A, D’Incà R, Andriulli A, Annese V. Investigation of multiple susceptibility loci for inflammatory bowel disease in an Italian cohort of patients. PLoS One. 2011;67e22688. Epub 2011 Jul 27 4. Okada Y, Yamazaki K, Umeno J, Takahashi A, Kumasaka N, Ashikawa K, Aoi T, Takazoe M, Matsui T, Hirano A, Matsumoto T, Kamatani N, Nakamura Y, Yamamoto K, Kubo M. HLA-Cw*1202-B*5201-DRB1*1502 haplotype increases risk for ulcerative colitis but reduces risk for Crohn’s disease. Gastroenterology. 2011 Sep;1413 Epub 2011 Jul 19. 5. Raso T, Crivellaro S, Chirillo MG, Pais P, Gaia E, Savoia D. Analysis of Escherichia coli isolated from patients affected by Crohn’s disease. Curr Microbiol. 2011 Aug;632131-7. Epub 2011 May 28. 6. Tözün N,gençosmanoğlu R,İnflamatuvar Barsak hastalıklarında acil Sistem Acil Hastalıklar,Ed Hakan Yüceyar,2000,149-166. 7. Federici L, Weitten T, Alt M, Blaison G, Zamfir A, Audhuy B, Maloisel F, Andrès drug-induced agranulocytosisPresse Med. 2008 Sep;3791327-33. Epub 2008 Jul 17. 8. Cottone M, Renna S, Orlando A, Mocciaro F. Medical management of Crohn’s disease. Expert Opin Pharmacother. 2011 Nov;12162505-25. 9. Tozer P, Ng SC, Siddiqui MR, Plamondon S, Burling D, Gupta A, Swatton A, Tripoli S, Vaizey CJ, Kamm MA, Phillips R, Hart A. Long-term MRI-guided combined anti-TNF-α and thiopurine therapy for crohn’s perianal fistulas. Inflamm Bowel Dis. 2012 Jan 4. doi [Epub ahead of print]. 10. Fallahi-Sichani M, Flynn JL, Linderman JJ, Kirschner DE. Differential Risk of Tuberculosis Reactivation among Anti-TNF Therapies Is Due to Drug Binding Kinetics and Permeability. J Immunol. 2012 Feb 29. [Epub ahead of print] 11. Theis VS, Rhodes JM Review article minimizing tuberculosis during anti-tumour necrosis factor-alpha treatment of inflammatory bowel disease. Aliment Pharmacol Ther. 2008 Jan 1;27119-30. Epub 2007 Oct 16. FS, Sandborn WJ. Positioning biologic therapy for Crohn’s disease and ulcerative colitis. Curr Gastroenterol Rep. 2007 Dec;96521-7. 13. Smith LS, Nelson M, Dolder CR. Certolizumab pegol a TNF-{alpha} antagonist for the treatment of moderate-to-severe Crohn’s disease. Ann Pharmacother. 2010 Feb;442333-42. Epub 2010 Jan 5. 14. Duijvestein M, Vos AC, Roelofs H, Wildenberg ME, Wendrich BB, Verspaget HW, Kooy-Winkelaar EM, Koning F, Zwaginga JJ, Fidder HH, Verhaar AP, Fibbe WE, van den Brink GR, Hommes DW. Autologous bone marrow-derived mesenchymal stromal cell treatment for refractory luminal Crohn’s disease results of a phase I study. Gut. 2010 Dec;59121662-9. Epub 2010 Oct Dr. Hakan Yüceyar2019-09-17T112228+0300 Benzer Yazılar

crohn hastalığı yüzde kaç rapor alır